Serin Sesler - Sanat Sevicisi

hey gidi sanat.
yapılma amacı sorgulandı hep. kendisi için mi? toplum için mi? benim en beğendiğim cevaplar kaçamak olanlardı hep. net bir şekilde cevaplayan da oldu.

sanat estetik olmadan bir hiç. estetik de oldukça muğlak bir mefhum. meşhur ekşi sözlük soruları eşiğine geliyoruz burada. kime göre, neye göre diye soruyoruz. akademik bir makalade şuna benzer şeyler yazıyordu muğlaklığı ile ilgili. bir afrika kabilesinde, kadınlar boyunlarına küçük yaşlardan itibaren halkalar takıyorlar. ve en ihtişamlı olan kadın, boynunda en fazla halka takılı olan kadındır. kime göreyi cevaplamış oluyoruz bu örnekle. kabile halkı, boynuna en fazla halkayı dolayan kadını estetik buluyor. algı da pek önemli. biçimlenmiş veya son haline gelmiş bir algı çok da sorgulamadan bazı gerçekleri kabul edebiliyor. sanat ve sektör kavramları da kardeş iki kavram olma yolundalar. sanatın endüstriye göz kırpması yadsınamaz bir gerçek oldu neredeyse. ancak sanat biricik ve tek yapıt üzerine yoğunlaşıyordu. seri üretim ve sanat yan yana duramazdı. seri üretim veya kullanıma yönelik üretim yine sanat kelimesinin kökünden gelen zanaat kavramları ile ilgiliydi. oysa endüstri, zanaatı da içinde barındırmaya başlayan önemli bir konu. pek çok endüstrinin sadık takipçileri olmak durumundayız içinde bulunduğumuz zaman itibari ile.

sanatın bir başka kolu olan görsel sanatlar her ne kadar ilk zamanlarındaki ihtişamı içinde barındırmıyor olsa da halen heyecan verici duyguları tetikleyen yapıtlar bir anıt gibi durmaktalar. televizyonu, teknik olarak oldukça yakın olsa da belirli bir görsel sanatın alt dalı olarak betimlemek istemem doğrusu. sanat olarak adlandırılması gereken şeyin ne olduğu hızla belirsiz bir hal almaya başladı. iyi bir kanarya üreticisi de yaptığı işin sanat olduğunu iddia ediyor, pul biber üretimi yapan bir fabrikanın müdürü de. hedef kitle anahtarı endüstriyel bir kavram mı yoksa sanatın konusu bir amaç mı iyice gri bir hal almaya başladı. sanatı arayan bir toplululuk ve sanatı imal ettiğini iddia eden bir kimse ne zaman ki bir düzlemde sorunsuzca karşılaşır, o zaman işte biraz işler yoluna girmeye başlar gibi olur.